Projenin Amaçları

AB ve Türkiye’deki göç ve güvenlik politikalarını uyumlu hale getirmeyi amaçlarken mevzuat ve uygulamayı analiz edecektir. Proje aynı zamanda sivil toplum aktörleri arasında görüş alışverişini ve temasları kolaylaştıracak ve göç ve güvenlik gibi kilit konulardaki algıyı değiştirecektir. Ayrıca proje, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve politika yapıcılar arasında göç ve güvenlik alanında artan bir işbirliği olarak çağrının özel hedeflerine katkıda bulunacaktır. Proje, göçün olumsuz yönlerine ilişkin algıyı değiştirirken, göçün nedenleri ve etkileriyle ilgili bilgi boşluğunu kapatırken, AB ile Türkiye arasında dış politika ve güvenlik alanında işbirliği ihtiyacı konusunda farkındalığın artmasını sağlayacaktır.

Proje, yalnızca bazı aşırılıkçı partilerin popülist ve düşmanca söylemlerine karşı koymakla kalmayacak, aynı zamanda göç ve güvenlik alanındaki ortak zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışmak zorunda olan AB ile Türkiye arasındaki bağları da güçlendirecektir. Çağrıda belirtildiği üzere, proje, Teklif Çağrısı’nın Öncelik Alanı doğrultusunda, Türkiye’nin gelecekteki AB üyeliği üzerindeki önemi ve olumlu etkileri konusunda Türkiye ve AB’deki genel kamuoyunu etkilemesi muhtemeldir. Eylem yoluyla, göç ve güvenlik alanında verimli ve uzun vadeli bir işbirliğinin sağlanması, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ivme kazandırabilir ve bir süredir durdurulan katılım müzakerelerinde bir miktar ilerleme sağlayabilir.

Komisyonun 2005 tarihli Tebliği’ne uygun olarak, “AB’nin gelecekteki herhangi bir genişlemesi, aday ülkelerin toplumları ve AB Üye Devletleri ile AB kurumları arasında güçlü, derin ve sürekli bir diyalogla desteklenmelidir”. Sivil toplumun bilgi açığını kapatma, daha iyi karşılıklı bilgi birikimine ulaşma, vatandaşları ve farklı kültürleri, siyasi ve ekonomik sistemleri birbirine yakınlaştırmadaki rolü yadsınamaz. Projemiz sivil toplum diyaloğunu geliştirecek, göç ve güvenlik alanında AB ve Türkiye’deki STK’lar arasındaki politika yönergelerini uyumlu hale getirecektir. Bu, AB Müktesebatı’nın Bilgi Toplumu ve Medya ile ilgili 10. Fasıl, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik ile ilgili 24. Fasıl, Dış İlişkiler ile ilgili 30. Fasıl ve Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası ile ilgili 31. Fasıl kapsamında yer alacaktır. Sonuç olarak, bu kilit fasıllarda her iki tarafta mevzuat ve uygulama arasında daha fazla uyum sağlanabilir. Göç ve güvenlik hem AB hem de Türkiye için ortak zorluklardır. STK’lar arasında artan bir işbirliği, AB-Türkiye ilişkilerinin olumlu yönlerini vurgulayarak sivil toplum diyaloğunu güçlendirecektir. Türkiye ve AB’deki STK’lar arasında göç ve güvenlik alanında geliştirilmiş bir işbirliği, Türkiye’nin gelecekteki AB üyeliğinin faydaları konusunda da farkındalık yaratacaktır. Göç ve Güvenlik, Türkiye’nin AB için vazgeçilmez bir müttefik olduğu kilit alanlardandır.

dfe-kopya